Egonun Küllerinden Yeniden Doğması

Egonun Küllerinden Yeniden Doğması

Zümrüdüanka (anka) kuşu ile ilgili farklı farklı efsanelere rastlayabilirsiniz. İşte onlardan biri;

Efsanevi Kâf Dağının tepesinde yaşayan, yaşadığı müddetçe ayağı toprağa değmeyen, bilgi ağacında yaşayan, en ulvi değerleri temsil eden, ulaşılması neredeyse imkansız olan bir varlıktır. Bu kuş, öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru dallarından bir yuva yapar, yuvanın içinde ölümü beklermiş. Güneş bütün görkemiyle ortaya çıkıp, kuru dalları yakıncaya kadar. Böylelikle, Anka oluşturduğu yuvada yanarak ölür ve küllerinden yeniden doğarmış.

Bir meditasyonumda, ruhsal rehberlerim böyle bir çalışmayı yıllar önce bana yaptırmışlardı. Yaptım da bugüne kadar işin iç yüzünü anlamadığımı fark ettim.

Yaşam için her deneyim kişiyi güçlendiren yaşanması gerekenler. Bu süreçte kişinin kendi huyları da onun hayatta kalması için gerekli koruyucular. Egonun temel parçalarından biri huyları da içinde barındıran kişinin karakteri.

Eğer kişi gelişme odağındaysa sahip olduğu karakterinin bazı alanları da dahil zamanı geldiğinde bazı şeyleri bırakması gerekiyor. Ancak bazı parçalar kişiden ayrılınca kişi nasıl davranacağını bilmiyor.

Zümrüdüankayı kişi kendine hatırlatırsa o ayrılamadığı parçalarının hepsini kendi yuvasında toplayıp, her şeyi ile birlikte yok olup yeniden yeni bir insan olarak doğmayı seçebilir.

Daha önceki yazılarımda egonun kaos parçası nefsin de aşk parçası olduğunu yazmıştım. Hangi boyuttan var olursanız olun. Ego her yeniden doğuşta nefse dönüşüm yolculuğunda olur.

Tasavvuf öğretilerindeki nefsi terbiye etmek ya da öldürmekten kasıt nefste bulunan huyların, davranışların saflaştırılmasıdır. Nefsteki arınacak alanlar yaşam içinde kişinin her zaman huzursuz ve mutsuz olmasına neden olan düşünce, duygu, his, davranış ve alışkanlıklardır.

Bugün bana yaptırılan meditasyonun aslında egomun ölüp; nefsimin doğduğu gün olduğunu anladım. Nefsi de yeniden küllerinden doğurma zamanı geldi.

Her yeniden doğum kişinin kendi kendine verdiği yeni bir armağandır. 2019’un ilk gününde kendinize yeni bir ben armağan etmek ister misiniz?

2019 yılı hem bu zamana kadar dünyaya gerçekten ektiklerimizin karşılığını bize verecek hem de bizi büyüteç altına alıp bizi bize gösterecek.

01.01.2019