Kendini Bağışla

Kendini Bağışla

Yaptığım çalışmalarda bazen herhangi bir konu belirlemeden çalışma yapmaya başlarım. Bu sabah da öyle bir çalışmaya başladım. Çalışma esansında hiçlik boyutuna gittim. Ne duygu ne düşünce ne de görüntü yoktu ilk anda. Daha sonra küçük küçük bir görünen bir kaybolan görüntüler vardı. Ne olduğunu anlayamadan hemen kayboluyordu. “Madem şimdi hiçlik boyutundayım bunlar ne?” diye sordum. Huzur dolu bir ses: “yaşamlarında kendini bağışlamadığın durumların enerjisi” dedi.

Bağışlama çalışmalarında önceleri benden başka herkes için çalışma yapardım. Onları affetmek için çalışırdım. Ufak tefek kırgınlık ve kızgınlıklarım olsa da affetmediğim insanlar bilinç düzeyimde kalmamıştı. Bilinçaltında fark etmediklerim için de meleklerle çalışmalar yaptım ve o çalışma esnasında üzerini örttüğüm açığa çıkan öfke esnasında ben bile şaşırmıştım. Hiç farkında olmadan 15 yıl boyunca birini affetmeden ve affetmediğimin farkında olmadan yaşamıştım. En son Hıdırellez gecesi bir çalışma yaptığımda o esnada Başmelek Ceremayel kendimi bağışlamam gerektiğini söylemişti. Başmelek Ceremayelle kendimi affetme üzerine çalışma yaptık. Birkaç gün önce başlayan karmik temizlik çalışmalarını başlattık Başmeleklerle. Dün gece o temizliğin biteceğini söyledikleri için bu sabah uyandığımda çalışmayı başlattım. Aslına bakarsanız çalışmaya başlarken içimde bütün her şeyin bitmiş olduğunu göreceğimi ummuştum. O görüntüler belirince anlam veremeyip şaşırmamın nedeni buydu.

Enerji Çalışmalarının Dünyasal Planda Açığa Çıkması

Enerji boyutunda yapılan çalışmaların hepsinde melekler ya da ilahi varlıklarla çalışsak da kendimizin yapması gereken eylemler ve çalışmalar olabiliyor. Bizlere yardım ediliyor. Ancak bizlerden de bir eylem bekleniyor. Ben hiçbir şey yapmayayım bana bu konu için melekler ya da bir insan çalışma yapsın her şey değişsin olmuyor. Bu düşüncemin doğruluk payını şimdi yazıyı yazarken Başmelek Mikail’e yeniden sordum. Başmelek Mikail’in cevabı:

“Geçmiş yaşamında çok yorgun olan pozitife hizmet eden ruhlar için şimdiki yaşamında kolaylık sağlamak amacı ile belirli bir konuda daha önceki eylemleri sonucunda hak ettiği kolaylığın hayatına dahil olması için o insan hiçbir şey yapmasa da melekler ve insanlar yardım eder. Bu geçici bir süredir. Kendi adım atması gereken anlarda onun adına hiç kimse bir şey yapmaz. Şu an dünya üzerinde yaşayan çoğu insan ise kendi yaşantısına verdiği değer ölçüsünde bizler tarafından desteklenir. Bu yazıyı okurken kendi yaşantısına değer vermesi ne demektir diye soranlarınız olacak. İlahi planda bizlerin gördüğü insanın kendine değer vermesi; öncelikle kendini yaptıkları her ne olursa olsun sevmesi demektir. Kendini sevmeyen insan yaratılış amacına hizmet edemiyordur. Kendini seven insan dünyada var olan tüm canlıları (insan, hayvan, bitki ve dünyanın kendisi)da tıpkı kendi gibi sevmelidir. Nefret, kin, öfke gibi negatif duygular kendini sevemeyen insanlara sevgiyi bulabilmesi için verilmiş geçici araçlardır. Ancak insanoğlu olarak sizler duygulara kolay bağlanıp onlardan ayrılamıyorsunuz. Onlarla sıkı bir dostluk kuruyorsunuz. Bu sıkı dostluk da sizi ulaşmanız gereken hedefe gitmekten alıkoyuyor. Kendinizi ve tüm canlıları sevdikçe bizler sizlere sizin yaşamınıza kabul edeceğiniz tarzda yardımları sizlere sunacağız.”

Çok çalışma yaptığım ve bu konularda çok düşündüğüm için yazarken yine kendi bilgilerimi dahil edebilirim tedirginliğimden dolayı Başmelek Mikail’den bu konu da cevap istedim. Her zaman bize yardım eden meleklerime yine yanımda olup cevap verdikleri için teşekkür ediyorum.

Tekrar kendimiz affetmeye dönelim. Bizler bu dünyada ruhumuzun planlarını gerçekleştirmek için geliyoruz. Bu dünya ikilikler dünyası. Öğrenme şeklimiz zıttı ile oluyor. Yaşamımıza dahil ettiğimiz her insan ve onunla olan ilişkimiz her koşulda ruhumuza hizmet ediyor. Bu nedenle kendimizi affetmememize neden olacak hiçbir durum söz konusu değil. Kendimizi Yaradan’ın bizi bağışladığı gibi bağışlamayı seçelim. Kendimizi gerçek anlamda bağışladıkça mucize yaşamımıza dahil olacak.

Bana sunulan kolaylıklardan birini bu çalışma için kullanabiliriz. Önce “kendimi tüm yaşamlar için affetmeme engel olan tüm bilinçaltı çıkarlarımı iptal ediyorum ve buna bağlı tüm enerjileri kaynağa gönderiyorum.” diyelim. Daha sonra başımızın üzerinde çok güçlü ışık olarak kaynağın bir kısmını görelim. Nefes alıp verdikçe o enerjilerin zihnimizden, fiziksel bedenimizden ve enerji bedenlerimizden kaynağa doğru gittiğini görelim, hissedelim ya da bilelim. Kendimizi tamamen hafiflemiş hissedene kadar bu nefes alıp verme işlemine devam edelim. Tamamen hafifleyince kaynağın saf enerjisinin açılan boşluklara dolmasına izin verelim. Şefkatli bir enerji tüm hücrelerimize dolsun.