Yuvayı Sahiplenebilmek
İnsanların yaşaması için inşa edilmiş binaya ev deniliyor. Ancak her ev yuva olamıyor. Bir ev yuvaya dönemediği sürece de o ev içinde yaşayanlar içsel olarak kendini güvende hissedemiyor.
Kendi oturacağı evi satın alıp, tapu işlemleri bittiğinde de o ev yuvaya dönüşmüyor.
Evler kendiliğinden yuvaya dönüşmediğinden evin sahibi/sahibesi de kiracısı da yuvayı sahiplenemiyorlar.
Bir süredir yuva ile ilgili meditasyonları yaptıktan sonra bu zamana kadar yaşadığım hiçbir evi ben kendi içimde yuva olarak sahiplenemediğimi, yuva olarak sadece Dünya gezegenini sahiplenmiş olduğumu fark ettim. Burada yaşamış olduğum evlerin ilahi boyutta hakkını yemiş olduğumu fark ettim.
Bir evde ailenizle, arkadaşlarınızla birlikte yaşadığınızda, yurt, otel, hastane odasında uzun ya da kısa süreli bulunduğunuzda da o kaldığınız yeri hatta yolculuk yaptığınız aracı, küçücük bir yatağı dahi yuvaya dönüştürebilirsiniz.
Kapitalizm bizi kendini büyütmek adına sürekli bir şeyleri satın almaya yönlendirdiğinden ve satın alamadıklarımız sebebiyle mutsuz olmamız gerektiğini empoze ettiğinden çoğumuz ev sahibi değilsek ya da tek başımıza bir evde yaşamıyorsak yuvamız yok zannına düşebiliyoruz.
Benim bu zandan özgürleşmeme aracılık eden meditasyon Başmelek Ariel’le Yuva Biliş Şifası olmuştu. Bu meditasyon sonrası aslında zihinsel düzeyde ev satın alma gibi bir konuyu düşünmeden 14 Ocak’taki Dolunay Şifası için yaptığım, Başmelek Haniel ve Başmelek Azrail ile Dolunay Şifası esnasında herhangi bir evi olmayanlara ev satın alma ile ilgili bir alan açıldı. Meditasyonda açığa çıkan bilgiyi paylaştıktan sonra gelen sorularla sahip olduğu ev küçük olduğundan yeni ev satın almak için bu meditasyon yapılabilir mi sorusu ile birlikte Başmelek Ariel’le Yuva Biliş Şifası meditasyonunu hatırladım.
Yaşadığımız evlerin bize göre küçük olması, aslında bizim o evi yuva olarak benimsememizden kaynaklandığını fark etmeme neden oldu. Çocukken yaz ya da kış tatillerinde kimin evinde oluyorsak o eve hepimiz sığabiliyorduk. Bunun nedeni de o evin ebeveynlerinin evi, yuvaya dönüştürmüş olmasından kaynaklanıyor.
Şu an her nerede ve hangi koşullarda yaşıyor olursanız olun. O yaşadığınız yeri kalbinizde yuvaya dönüştürmeye niyet ederseniz, yuvanız sizi dışsal koşullara rağmen mutlu edecektir. Gerçekten aile üyelerinizle birlikte sayıca o eve sığamayacak halde iseniz yaşamış olduğunuz yuva belki size bir sürpriz armağan bile hazırlayabilir.
Türkiye’de günümüzde kiracı olmak da ev sahibi olmak da zor. Bunun nedenlerinden biri tüm insanların oturması için inşa edilmiş yapıların kapitalizme kurban edilmesinden kaynaklanıyor. Dilerim ülkemizdeki hem evlerimizi hem de ülkemizin parasını kapitalizmin ellerinden kurtarıp onları yuva şefkati veya merhameti ile sarıp sarmalarız.
Cüzdanlarınızı, çantalarınızı ya da banka hesaplarınızı para için yuvaya dönüştürmek isterseniz de Başmelek Ariel’in Para ile İlişkimizi Arındırması Meditasyonu yapabilirsiniz.
Bu meditasyonları yaptığınızda ertesi gün bir yuva sahipleneceğiniz ya da bu yazıyı okurkenden daha fazla paraya sahip olacaksınız gibi spritüel yalanlarla şekillenen bir vaadim yok. Allah size neyi ne kadar ve ne zaman sunacaksa o zaman ulaşırsınız. Meditasyonları yaptığınızda egonuzun/nefsinizin ya da başkalarının oyunlarından uzak kalırsınız ve koşullarınızla huzurlu olmayı deneyimleyebilirsiniz.
17.01.2025
Sevginin Safsızlığı Hayatımızda sevdiklerimizle ilgili olarak henüz yaşanan bir durum olmamasına rağmen düşüncelerimizle ortaya çıkardığımız…
Kendiliğinden Olamayan Beşerî Aşk Hayatta bir şeyler kendiliğinden oluyorsa bu o deneyimin ruhsal plan gereği…
Mutlu Beynim Okul hayatım boyunca ailem ders çalışmam konusunda bana ders çalış demesine gerek olmadan…
Uyku Zamanında Olan Geçişler Çok kısa ya da uzun süreli uykularımızda farklı farklı boyutlarla etkileşime…
Olana İzin Vermek Biyolojik bedenimizi dinlediğimizde bazen sonucu iyilikmiş gibi olsa da bedenimizi strese sokabiliyoruz.…
Sadece "ve Öylede Oldu" Demek Değişimi Sağlar mı? Yazıyı yazmaya başlamadan önce şu niyetle alanımı…
Leave a Comment